Sayfalar

28 Ocak 2015 Çarşamba

Platinum Pro Use

1919 yılında dolma kalem üretimiyle başlamış serüvenine Platinum. Günümüzde de harika dolma kalemleri ile biliniyor. Ürünlerin hem işçilik ve kalitesi hem de fiyatları markanın adını aldığı elementin hakkını veriyor.

Pro Use ise Platinum'a göre ucuz versatil kalemlerin geneline bakıldığında ise orta-alt seviyede konumlandırılmış diyebilirim. Oldukça şık bir kutuda yastık altlığı ile geliyor. Türkiye'de çeşitli kitabevleri ve kalemcilerde 40-50 tl civarına bulabilmek mümkün. Yurtdışında ise her zaman olduğu gibi biraz daha uygun fiyatlı.



Kalem tamamen alüminyumdan oluşuyor. Arka kapağında yanlış uç koymayı engellemek amacıyla yazıldığını düşündüğüm uç boyutu yer alıyor. Yan tarafındaki gri logolar ise oldukça şık görünüyor. Tutma kısmındaki kat kat yapı kaleme müthiş bir estetik katarken kaymayı da kusursuz engelliyor. Uç kısmında ise sabit uç yatağı düşmelere karşı masum ve çaresiz bir şekilde sabit. Bu durum zaten neredeyse tüm çizim kalemlerinde böyle bir kaç istisna dışında. Yine uç kısmında ise içindeki uç türünü hatırlatıcı bir mekanizma bulunuyor. Bu minik halka her boyda ayrı renkte.


Kalemi uzun uzun anlatmaya inanın hiç gerek yok. Hem çizim hemde yazı için harika bir seçim. Dolgun yapısıyla ele rahatça otururken tırtıklı tasarımı ve alüminyum gövdesi harika bir uyum içinde elinizle. Uzunluğu, çapı ve ağırlığı tam tamına olması gerektiği gibi. Kalemi kısa süre kullanmama rağmen hayatım boyunca gördüğüm en iyi 4-5 kalemden biri diyebilirim.


Özetleyecek olursak, Platinum Pro Use hem çizim hem de yazı için ilk sıralarda tercih edilmesi gereken bir kalem. Kaymaz, yormaz, kolay kolay bozulmaz bir kalem. Nispeten uygun fiyatı da onu gayet ulaşılabilir kılıyor. Bu yazıyı çok uzun tutmak istemedim zira kalem diğer bloglarda da uzun uzun tanıtılmış ama bu kadar çok beğendiğim bir kaleme blogumda yer vermeden de edemezdim.

Keyifli yazımlar...

Önce Kalem'i takip edin!

twitter: oncekalem
instagram: oncekalem

27 Ocak 2015 Salı

Parafernalia Revolution

3 yıl aradan sonra tekrar merhaba!
Bundan sonra bu kadar tembellik yapmayarak bir haftaya en az 3-4 yazı sığdırmaya gayret edeceğim.

Geri dönüşümü etkili kılacak bir yazı ve de o yazıda baş rolde yer alacak bir kaleme ihtiyacım vardı. Elimdeki kalemlere bakınca herkesi etkileyecek, merak uyandıracak ve oldukça ilgi çekecek tek bir kalem gözüme çarptı: Parafernalia Revolution.

Şimdilik arka planda kalan bu harika defteri de yakında tanıtmayı düşünüyorum.


1978 yılında tasarımcı Sergio Carpani tarafından dizayn edilen kalem tamamen el yapımı. Hünerli İtalyan ustaları 31 ayrı alüminyum ve plastik parçayı bir araya getirerek oluşturuyor bu başyapıtı.

New York Modern Sanatlar Müzesi'nde sergilenen Fransız asıllı İtalyan bir kalem Parafernalia.

1971 yılında İtalya'nın ünlü mimarlık stüdyolarından Alchimia sıradışı bir kalem yaratmalarını talep eder Parafernalia'dan. Tasarımcısı istek geldiğinde kimsenin hayal edemeyeceği bir şey ortaya koymaya karar verir. Aynı zamanda estetik ve mimarlara ihtiyaç duydukları ilhamı verecek bir kalem olması gerektiğini düşünür. Paris'in Beauborg bölgesinde bulunan sıra dışı bina Centre Pompidou esin kaynağı olmuştur Revolution'un. Centre Pompidou postmodern anlayışın yüksek teknolojiyle ortaya koyulmuş bir eser. Sergiler ve diğer kültür sanat etkinlikleri için inşa edilen Centre Pompidou iki İtalyan ve bir İngiliz mimarın eseri.

Centre Pompidou


Kalemin kullanım dinamikleri ve teknik özelliklerine gelecek olursak,

113 mm uzunluğunda ve 12x12 mm'lik eşkenar üçgen formunda. Alüminyum ve plastiğin kusursuz uyumuyla şekillenen kalem 12 ayrı renk sunuyor: sarı, alüminyum, siyah, kırmızı, titanyum(incelemedeki renk), mor, mavi, turkuaz, bronz, limon yeşili, turuncu ve yeşil.

Bu yazılarda Lamy 0.5 HB uç eşlik ediyor Parafernalia Revolution'a

Metal ve tırtıksız yapısı nedeniyle elden kayma eğilimi gösterse de üçgen ve boşluklu şekli kaymayı engelliyor diyebilirim. Plastik kısımları bu ölçüde bir kalemle alakalı soru işaretleri oluştursa da eşsiz dizaynı tüm olumsuz yanlarını gölgede bırakıyor. İnce metal klipsi ve ucundaki plastik topçuk başarılı bir tutuş sağlıyor cebinizde.

Özetle kullanım açısından saatlerce elde durabilecek bir kalem değil. Ancak kesinlikle taşıması büyük bir zevk. Okulda ve işte gözlerin kaleminizde olacağından emin olabilirsiniz.

Genelde tahta bir stand ile satılan kalem bana İngiltereden sıradan bir Turuncu üçgen karton kutuda geldi. İngiltere'ye ödediğim fiyat buradaki fiyatının 3'te 2'sinden az olunca bu durum can sıkıcı olmaktan çıkıyor :) ancak Türkiye'de bildiğim kadarı ile 160-180 TL civarına satılan bu kalemi alırsanız tahta standını istemeyi unutmayın.

Tahta Stand
Yazıyı özetleyecek olursak, müthiş karizmatik, dikkat çekici ve heyecan verici bir kalem Revolution. Kullanım açısından beni yüzde yüz tatmin etmese de günlük hayatta kısa yazılarda başarıyla iş yapıyor. Koleksiyon amacı ile kesinlikle alınması gereken bir kalem olan Revolution'un Türkiye fiyatı her tasarım ürününde olduğu gibi abartılmış olsa da yurtdışında 70-90 tl aralığındaki fiyatlara bulunabiliyor.

Önce Kalem'i takip edin!

twitter: oncekalem
instagram: oncekalem